“Kendinden önce hizmet” misyonuyla çalışarak, toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak, eğitimde sağlıkta ve yoksullukla mücadelede topluma destek olmak, bu hususta sivil toplum örgütleri ve resmi kuruluşlarla işbirliği yapmak, iş ve meslek hayatında yüksek ahlak standartlarını teşvik etmek, bulunduğu yörenin kültürel,sanatsal ve tarihsel değerlerini tanıtmak ve toplumsal kalkınmaya katkı sağlamak amacıyla kurulan Rotary Kulüpleri’nden biri olan Antakya Defne Rotary Kulübü, Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazan Savaş’ı konuk etti.
TİFTİKÇİ: FARKINDALIĞIN OLUŞMASINI AMAÇLIYORUZ
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla 2 Nisan “Dünya Otizm Farkındalık Günü” ilan edildiğini söyleyen Kulüp Başkanı Nermin Tiftikçi;
“Bu kapsamda, tüm dünyada olduğu gibi biz de Nisan ayı boyunca konuyla ilgili farkındalığın artırılması, erken teşhis ve tedavinin yaygınlaştırılması için çeşitli faaliyetler yapıyoruz. Bu doğrultuda biz de Prof. Dr. Sayın Nazan Savaş’ın verdiği değerli bilgilerle otizm konusunda aydınlanarak çevremizi bilinçlendirmek üzere çalışacağız.”
REKLAM
SAVAŞ: OTİZMLİ BİREYLER DOĞRU EĞİTİM ALMALI
Bebekliğin ilk üç yılı içinde ortaya çıkan ve nörogelişimsel bir bozukluk olan OSB’un; her coğrafyada her sosyoekonomik düzeyde görülebildiğini söyleyen Savaş ise sözlerine şöyle devam etti: “Iskenderun bölgesinde fazla olmasi da dikkat çekici bir durumdur. Demir çelik sanayisinin yogun oldugu bu bölgede nedenleri ortaya koyan bilimsel araştırmalar yapilmalidir Çünkü bazı toksinler ve ağır metallerin yarattığı çevre kirliliği anne karnında ve/veya doğumdan sonra maruz kalmak OSB riskini arttırmaktadır. Özellikle baba yaşının ileri oluşu otizm için risk oluşturmakta, ayrıca 35 yaş üstü bir annenin çocuğunun otizmli olma riskinin yaklaşık %30 daha fazla olduğu bilinmektedir. Buna bağlı olarak son yıllarda OSB sıklığının artmasının sebeplerinden birinin de geç yaşta çocuk sahibi olma sıklığının artması olduğunu düşündürmektedir. OSB’li bireylerin %35’inin ailesinde alkol ve/ veya madde bağımlılığı, depresyon, kaygı bozukluğu, şizofreni gibi psikiyatrik sorunlar bulunmaktadır. Gebelik süresince kanamalar, 26 haftadan önceki doğumlar, düşük doğum ağırlığı, çoklu gebelik, sık aralıkla gebe kalınması, sezaryen, hipoksi, gestasyonel diyabet ve gebelikte bazı ilaçların kullanılmasının OSB ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. OSB’ nun erken yaşta teşhisi; davranışsal tedavi, beslenme düzenlemeleri, ilaç tedavisi ve tamamlayıcı tedavi için önemlidir. Bu arada 1 yıldan uzun süredir devam eden COVID-19 salgını, otizmli bireylerin toplumda karşılaştıkları engelleri artmasına neden olmaktadır. Bu yüzden bu bireylerin gelişmeleri için ek önlemler alınmalıdır. Sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasında sıkıntı çekmemeleri için sağlık hizmetlerine evlerinden de ulaşabilmelidirler. Uzaktan eğitimin gündemde olduğu salgın sırasında otizmli bireylerin eğitimlerinin de uzaktan devam edebilmesi için uygun yöntemler geliştirilmelidir. Aynı şekilde otizmli bireylerin de çalışma hayatlarının evde devamı için çözüm geliştirmelidir. Otizmli çocukların farkına varıp onların doğru eğitim almasını sağlarsak onları hayata kazandırırız.”
REKLAM
