“Deprem Değil, Plansızlık Öldürür!”
Antakya Çevre Koruma Derneği’nden 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Çarpıcı Açıklama
HATAY – 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla Antakya Çevre Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Karasu, yazılı bir basın açıklaması yayımladı. Karasu, çevre sorunlarının her geçen gün büyüdüğüne ve özellikle deprem sonrası bölgede yaşanan yönetim krizinin çevre ve insan sağlığı açısından büyük bir felakete dönüştüğüne dikkat çekti.
“5 Haziran kutlama değil, mücadele günüdür”
Karasu, açıklamasında, 1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen Çevre Konferansı’nda alınan kararla 5 Haziran’ın Dünya Çevre Günü ilan edildiğini hatırlatarak, bu yılın temasının “plastik kirliliği” olduğuna değindi. Her yıl 438 milyon ton plastik üretildiğini, bunun yalnızca yüzde 10’unun geri dönüştürülebildiğini ifade eden Karasu, plastik kirliliğinin sadece çevreyi değil insan sağlığını da tehdit ettiğini vurguladı.
“Deprem değil, ihmaller öldürdü”
Antakya Çevre Koruma Derneği’nin açıklamasında, 6 Şubat depremlerinin ardından yaşanan plansızlık ve kriz yönetimindeki yetersizliklerin, doğa olayını büyük bir afete dönüştürdüğü kaydedildi. Karasu, “Plansız yapılaşma, afet yönetim planlarının olmayışı, bilimsel verilerin göz ardı edilmesi şehrimizi büyük bir yıkıma uğrattı. Depremin 28. ayında sorunlar azalmadığı gibi daha da büyüdü. Bu durum tüm canlı yaşamı tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.
“Doğamızı ranta kurban eden politikalara karşıyız”
Bölgedeki çevresel tehditlerin yalnızca depremlerle sınırlı olmadığını dile getiren Karasu, artan hava kirliliği, çözüm bulunamayan temiz su problemi, Asi Nehri’nin kirliliği, tarım arazileri ve zeytinliklerin yok edilmesi gibi pek çok soruna işaret etti. Özellikle sayıları hızla artan taş ocakları ve beton santrallerinin çevreyi geri dönülmez biçimde tahrip ettiğini söyleyen Karasu, “Kapitalizmin çıkarları uğruna hukukun üstünlüğü hiçe sayılıyor” dedi.
“Yeniden inşa süreci doğa dostu olmalı”
Açıklamada, şehrin yeniden inşasında halkın söz, yetki ve karar hakkına sahip olması gerektiği belirtilerek şu talepler sıralandı:
Güvenli, sağlıklı altyapıya sahip, yaşanabilir bir şehir kurulması
Alt yapı çalışmalarının hızlandırılması
Halk sağlığı ve ekolojik yaşam alanlarının korunması
Şehir planlamasında coğrafi ve meteorolojik koşulların dikkate alınması
Afetlere duyarlı ve iklim dostu bir kent tasarımı
“Yitirilen sadece çevre değil, geleceğimizdir”
Basın açıklamasının sonunda Karasu, anayasanın 56. maddesini hatırlatarak “Çevreyi korumak yalnızca devletin değil, her bireyin sorumluluğudur” dedi. Dünya Çevre Günü’nün bir kutlama değil mücadele günü olduğunu yineleyen Karasu, herkesi ortak geleceği savunmaya ve çevre mücadelesine destek vermeye çağırdı. (Haber: Levent AŞKAR)
