HATAY EĞİTİM SEN: ‘’ALTINÖZÜ /TEPEHAN İLKOKULUNDA ÖĞRETMENLERE YÖNELİK YAPILAN SALDIRIYI KINIYORUZ!’’
Altınözü İlçesi/Altınözü Mahallesinde bulunan Altınözü Tepehan ilkokulunda öğretmenlere yönelik yaşanan şiddet karşı Hatay Eğitim Sen bir yazılı basın açıklaması yayınladı.
Hatay Eğitim Sen Yürütme Kurulu adına Şube Başkanı Deniz Ezer imzalı basın açıklamasında: ‘’04/04/2018 tarihinde Altınözü İlçesi/Altınözü Mahallesinde bulunan Altınözü Tepehan ilkokulunda öğretmenlere yönelik bir şiddet yaşanmıştır. Bir öğretmenin kaşından 6 dikiş atıldığı ve 8’e yakın öğretmenin saldırıya maruz kaldığı ve darp edildiği okula 06/04/2018 tarihinde ziyarette bulunduk. Öncelikle Hatay Eğitim Sen olarak bu olayı kınıyoruz ve konunun takipçisi olduğumuzu buradan bütün kamuoyuna duyuruyoruz.
Bu saldırılar münferit denilip kapatılamaz, hiçbir gerekçe bu saldırıları meşru kılamaz. Tepehan İlkokulundaki meslektaşlarımız soğukkanlı davranmamış olsalar can kaybıyla bitecek bir olabilirdi. Bu saldırıların temelinde öğretmeni itibarsızlaştıran iktidar ve onun çanakçıları olanlardır. Bu saldırıların nedeni öğretmene sürekli saldıran iş güvencemize gözünü diken siyasi iktidardır. Bu saldırıların nedeni ALO 147,BİMER, CİMER gibi uygulamaları öğretmene reva gören milli Eğitim Bakanlığıdır. Performans dayatması da bunun bir parçasıdır.
Yıllardır, “Üç ay tatil yapıyorlar.”, “Yarım gün çalışıp tam maaş alıyorlar.”, ”Ya eşinizi, ya işinizi!”, ”Eminönü’nde yem bekleyen güvercinler!” denilerek emeğimizi görünmez kılan, fedakârlıklarımızı yok sayan ve en önemlisi yaptığımız işi küçümseyen tavırlarla karşılaştık. Hakkımızda ihbar hatları kuruldu, suçsuzluğumuzu ispata zorlandık. Kurulan bu dil nedeniyle şiddete uğradık, yaralandık hatta öldürüldük. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesinde katledilen 4 akademisyen buna bir örnektir. Hayatında bir kere dahi sınıfa girmemiş, öğrencilerle göz göze gelmemiş, ders anlatmamış, kısacası öğretmenlik yapmamış yetkililerin belirlediği politikalara, mesleğimizi itibarsızlaştıran açıklamalara maruz kaldık. Adım adım yaşama geçirilen uygulamalarla mesleğimizin, emeğimizin ve geleceğimizin nasıl hedef alındığına tanık olduk.
Ancak bizler, öğrencilerimize, topluma, insanlığa karşı, en önemlisi de kendimize duyduğumuz sorumluluk nedeniyle, her türlü fedakârlığı yapıp, her türlü zorluğun üstesinden geldik. Mesleğimizi insanlık onuruna yaraşır şekilde yerine getirebilmek için çalışıp durduk.
Bugün ise bu hakikat görmezden geliniyor; öğretmenler niteliksiz, öğretmenler çalışmıyor deniliyor! Özlük haklarımızı, çalışma koşullarımızı, öğrenme iklimini ve iş güvencemizi köklü biçimde etkileyecek dünyanın hiçbir ülkesinde örneği olmayan performans denetimi ve sınav uygulaması bizlere dayatılıyor.
Peki, bizler gerçekten ne istiyoruz? Bizler, siyasi iktidarda kim olursa olsun hükümetlerin, öğrencilerimizle, velilerimizle ve meslektaşlarımızla aramıza girmesini istemiyoruz. Mülakat, sınav değil liyakat istiyoruz. Birilerine makbul görünmek için değil, öğrencilerimize ve gelecek nesillere yararlı olmak için işimizi güven içinde yapabilmek istiyoruz. Bizler, kayırmacı ve öznel değerlendirmelere, özlük haklarımızın bu değerlendirmelere bağlanmasına itiraz ediyoruz. Örneğin bizler, 4 yılda bir yapılacak sınavlarda internetten saniyeler içerisinde bulunabilecek mevzuat sorularına doğru yanıtlar verince değil, emeğimizin gözetildiği, mesleğimizin niteliğini artıracak, lisansüstü eğitim gibi hiçbirimizin itiraz dahi etmeyeceği alanlarda teşvik edilmek istiyoruz.
ALTINÖZÜ/TEPEHAN İLKOKULU ÖĞRETMENLERİ YALNIZ DEĞİLDİR!
Fakat Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Öğretim sürecinin en temel öznesi olan Öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirmek yerine öğretmeni popülist ve siyasi kaygılarla velinin önüne atarak, itibarsızlaştırarak eğitim sisteminin gelişeceğini düşünüyor. Son bir yılda kamu çalışanlarına yönelik saldırıları sürekli duyuyoruz bunları sadece kınamak çözüm değildir. Bu anlamda Hatay Eğitim Sen olarak Altınözü/Tepehan İlkokulunda öğretmenlere öncelikle geçmiş olsun diyoruz ve aşağıda belirttiğimiz taleplerimizin yerine getirilmesini istiyoruz.
- Bu olay münferit denilip kapatılamaz. Bu olayla bizzat valilik ilgilenmeli ve ivedilikle sonuçlanmalıdır.
- İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü öğretmenlere sahip çıkmalıdır.
- Yakında yapılacak olan yönetici atamalarında ‘’adamcılık’’,’’yandaşçılık’’,’’torpil’’ değil liyakat ön planda tutulmalıdır. Kriz yönetebilen yöneticiler olmalıdır. Yandaş sendikanın verdiği liste üzerinden yönetici atamalarından vazgeçilmelidir.
- İl Milli Eğitim Müdürlüğü avukatları açılan davaya müdahil olmalı ve öğretmenlerini sahiplenmelidir’’ denildi. (Haber Merkezi)
