Çevik: “AKP ve Erdoğan kaybediyor, Türkiye’de yeni bir dönem başlıyor!” « Hatay Yeni Haber Gazetesi

28 Nisan 2024 - 15:38

Çevik: “AKP ve Erdoğan kaybediyor, Türkiye’de yeni bir dönem başlıyor!”

Demokrat Parti Sözcüsü Doç. Dr. Neslihan Çevik, yılın son haftasında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı.

reklam
Çevik: “AKP ve Erdoğan kaybediyor, Türkiye’de yeni bir dönem başlıyor!”
Son Güncelleme :

29 Aralık 2022 - 13:57

147 views

Çevik: “AKP ve Erdoğan kaybediyor, Türkiye’de yeni bir dönem başlıyor!”

Demokrat Parti Sözcüsü Doç. Dr. Neslihan Çevik, yılın son haftasında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Çevik yaptığı haftalık değerlendirmede şunları ifade etti:
AKP’nin ekonomi modelinin ne olduğunu en sonunda çözdük: Kuyruğunu kovalayan kedi modeli! Enflasyon sarmalında, enflasyon-ücret zammı, enflasyonücret zammı ama kuyruğu asla yakalamıyor. Ücret zamları sabun köpüğü gibi, cebimizde kaybolup gidiyor.
“Ocak ayında asgari ücret açlık sınırının altında kalacak”
Henüz asgari ücrete yapılan zammın mürekkebi dahi kurumadan, günlük süte zam geldi. Geçen sene 5 lira olan günlük süt şimdi 35 lira. Peynir etten pahalı hale geldi. Üstelik enflasyon hızı azalsa dahi böyle devam edecek gibi görünüyor. Bu gidişle görünen o ki Ocak ayında asgari ücret açlık sınırının altında kalacak. Zamlardan bahsetmişken; doğal gaz hizmet bedeli yüzde 84 arttı. Bakınız, yeni haftaya yine bir seçim müjdesi ile başladık: İktidar Karadeniz’de doğal gaz rezervi buldu! 2007 ve 2009 seçimlerinde petrol, 2014 seçimlerinde kaya gazı, 2015, 2018 ve 2019 seçimlerinde doğal gaz keşfedilmişti. 2014 genel seçimlerinde petrol yatakları bulunmuş… Hadi bugün bulunan doğalgazın faturaya yansıması zaman alır diyelim, tamam. Peki, ta 2007’den bu yana bulduklarımızın yansımasını niye göremedik? Ücret zammı olsun, doğal kaynakların kullanılması olsun yaptıkları hiçbir şey maalesef millete katma değer yaratmıyor. Şimdi ise yine şark kurnazlığı peşindeler. Prim borçlarının ödenmesi asgari ücret üzerinden yapılıyor ya, eğer EYT daha evvelden çıkmış olsaydı prim borçları asgari ücret zammı öncesi 5500 TL olan ücret üzerinden ödenecekti. Yani günlük 69-70 TL olacaktı. Ocak sonrasına kaldığı için ise 8500 TL üzerinden hesaplanacağı için günlük prim ödemesi 100-110 TL’ye denk gelecek. Millete kazık atmak bu olsa gerek!

“Türkiye’yi yönetemedikleri için algıyı yönetiyorlar”
Her zamanki gibi Türkiye’yi yönetemedikleri için elbette ki algıyı yönetiyorlar. Emekli ve memurun durumu da ortada. 2023 bütçesinde 500 küsur milyar faize verecekleri yerde, (üstelik “nas” diye diye) memuru, işçiciyi, çiftçiyi, öğrenciyi düşünselerdi ya! İç İşleri Bakanlığı giyim desteği diye 70 TL, Sağlık Bakanlığı 30 küsur TL ödeme yapmış. Takdiri size bırakıyorum!
“Bu zihniyet Türkiye yüzyılı falan inşa edemez”
Sayın Maliye Bakanı “asgari ücretli, emekli yapılacak zammı hak eder” diyor. Güzel ama konuşmasında noktalı virgül devam ediyor; “fakir fukaraya vermek bereket getirir.” Sayın Bakan, kendi cebinizden sadaka mı veriyorsunuz? Bu zihniyet Türkiye yüzyılı falan inşa edemez; birkaç yandaşa otopark, otoyol, köprü, şehir hastanesi ihalesi verir o kadar!

“Hayvancılıkta neler oluyor?”
Süt üretimi hızla azalmaya devam ediyor. Ekim ayında ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,6 azaldı ve Ocak-Ekim döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,3 azaldı. İnek sütüyle beraber yoğurt, ayran, tereyağ ve peynir üretimleri de azalıyor. Kasım ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre tereyağı üretimi yüzde 27,1, içme sütü üretimi yüzde 24,1, ayran üretimi yüzde 13,3, inek peyniri üretimi yüzde 5,4, yoğurt üretimi yüzde 3,9 azaldı. Ocak-Ekim döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre, tereyağı üretimi yüzde 19,1, ayran üretimi yüzde 8,1, yoğurt üretimi yüzde 3,2 artarken; inek peyniri üretimi yüzde 5,1 ve içme sütü üretimi yüzde 3,3 azalmıştı. Artan girdi maliyetlerine karşın çiğ süt satış fiyatlarının uzun süre baskılanarak düşük kalması yüzünden zarar eden süt üreticilerinin anaç hayvanlarını kesime göndermesi resmi rakamlara da yansımaya başladı. Hükümet dört beş senedir köylünün, hayvancının, çiftçinin elindeki ürünü baskılayıp tüketiciye ucuz ürün vereceğini düşünüyor. Bu yanlış bakış açısıyla uygulanan yanlış politika ise hayvancılığı bitiriyor. Demokrat Parti olarak iktidarı bir kez daha uyarıyoruz: Bu gidişle köylerde hayvancılıkla uğraşan kimse kalmayacak, birkaç sene içerisinde yurtdışından çiğ süt ithal eder hale geleceğiz!
“Doymadınız mı ey TOKİ?”
Şöyle bir hatırlatmayla başlayalım: Çarşamba Şeker Fabrikası yaklaşık 12 yıldır çalışmazken, 2 yıl önce fabrikanın tekrar üretime başlaması için 20 milyon lira yatırım yapılmıştı. Bölgedeki çiftçiler, fabrika yeniden üretime başlayacağı için yeniden şeker pancarı üretimine yönelmişti. Ancak pandemi gerekçe gösterilerek şeker fabrikasının açılışı 2021 yılında ertelenmişti. 1989 yılında açılan fabrika, üretimine 2010 yılında ara vermişti. 2020 yılında fabrikanın bağlı olduğu Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. (Türkşeker), fabrikanın 9 yıl aradan sonra yapılacak yenileme çalışmaları ile 2021 yılında üretime başlayacağını duyurmuştu. Bölgedeki çiftçilere bu nedenle tekrar şeker pancarı ekmeleri tavsiye edilmişti. Bölgedeki çiftçiler yatırımların devam edeceğini ve fabrikanın açılmasını beklerken, Şeker Fabrikasının lojmanlarına ait 64 bin 500 metrekarelik arazinin TOKİ’ye devredildiğini öğrenince şok oldular. Bu, üretim beklentisini tamamen ortadan kaldırdı. Fabrikanın üretime geçmesi için harcanan 20 milyon lirada da çöp oldu.

“İktidarın üretime bakış açısı”
AKP Hükümeti’nin üretime geçmesi için 20 milyon lira harcayıp sonra da fabrikada üretim beklentisini tamamen bitirecek bir karar alarak fabrika arazisine sosyal konut yapacak olması, hükümetin üretime bakış açısını da ortaya koymuş oluyor. 20 yıldır iktidarda olan bu hükümet bir kez olsun üretenin, çiftçinin yanında olmadı. Onların tek derdi daha fazla inşaat, daha fazla beton. Köylümüz, çiftçimiz sandıkta bunları unutmasın lütfen.
“Taşıma suyla değirmen dönmez!”
Merkez Bankası’nın rezervi artıyor ama nasıl artıyor? Son 2 ayda Merkez Bankası’nın kasasına yaklaşık 37 milyar dolar girdi. Yeni gelecek olanlarla birlikte bu rakam 52 milyar doları bulacak. Ancak artışa rağmen kasa halen 50 küsur milyar dolar ekside. “Dost rezervi” olarak adlandırılan bu dolarların en büyüğü 15 milyar dolar ve Katar’dan geliyor. Yine 10 milyar dolar ile Rusya ikinci sırada yer alıyor. Rusya, Akkuyu Santral İnşaatı için Türkiye’ye 10 milyar dolar gönderdi. Yıllarca kamuoyuna darbe destekçisi olarak gösterilen Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelen döviz miktarı 4,9 milyar dolar. Uygur Türkleri’ne yaptıkları zulme sesimizi çıkartmadığımız Çin ise Türkiye’ye 4,2 milyar dolar gönderdi. Azerbaycan da 1 milyar dolar destek çıkan ülkeler arasında yer alıyor. Bir de gelecek olanlar var: Suudiler’den 5 milyar dolar geleceğini yine bu ülkenin Merkez Bankası Başkanı’ndan öğrendik. “Katil” diye suçladığımız bu ülke Türkiye’ye 5 milyar dolar göndereceğini bütün dünyaya açıkladı. Bu paranın Türkiye’ye gelişi bu ülkeler tarafından AKP iktidarına destek amacı taşıyor. Hele Katar çok iyi biliyor ki AKP, dahası Erdoğan giderse Türkiye’de çok şeylerini kaybedecekler. Şeyhin annesinden tutun da kuzenlerine kadar milyar dolarlık “Kanal İstanbul” arsaları ve yatırımlarını koruyamayacağını biliyor. Yine Suudi Arabistan, “Kaşıkçı Dosyası”nın başına bela olacağını biliyor. Rusya da aynı durumda. Bunların hepsi Erdoğan’ın bir kez daha seçileceği umuduyla desteğe devam ediyor. Erdoğan’ın ülke kaynaklarını peşkeş çektiği ve karşılığında döviz yardımı aldığı ülkelere sesleniyoruz: “AKP ve Erdoğan kaybediyor, Türkiye’de yeni bir dönem başlıyor!”

Reklam

Reklam

 

Reklam

Reklam

http://www.asitemizlik.com.tr, Bu Reklam Linki ile firmamıza başvuru yapanlara firmamız tarafından %10 indirim yapılacaktır.

reklam

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.