TÖB-SEN’den iktidara özelleştirme tepkisi « Hatay Yeni Haber Gazetesi

28 Nisan 2024 - 12:09

TÖB-SEN’den iktidara özelleştirme tepkisi

Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Hatay Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, özeleştirilen şirketlerin yeniden kamu tarafından alınmasını ve halka yüklenen zamların sona ermesini istediler.

reklam
TÖB-SEN’den iktidara özelleştirme tepkisi
Son Güncelleme :

12 Mart 2022 - 23:35

183 views

TÖB-SEN’den iktidara özelleştirme tepkisi

Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Hatay Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, özeleştirilen şirketlerin yeniden kamu tarafından alınmasını ve halka yüklenen zamların sona ermesini istediler.

TÖB-SEN adına yapılan basın açıklamasında; “Bizler bu toplumun yüzde 99′ unu oluşturan insanlar; kamu emekçiler, asgari ücretliler, emekliler, işçiler, esnaf, çiftçiler kısacası halk olarak bu zamlar altında yaşayamıyoruz. Enflasyonda rekor üstüne rekorlar kırılırken “Halkı enflasyon altında ezdirmiyoruz” yalanı atılmaya devam ediliyor. Gerçekçi olmayan enflasyon oranları, gerçekçi olmayan faiz oranları, gerçekçi olmayan kur oranları verilerek kandırılıyoruz. Akaryakıtta ve temel tüketim mallarında yapılan zamlar ile “Yaşamayın!” denilmektedir. Hayat pahalılığı altında ezilen, biz oluyoruz. Her sabah yeni bir zam haberiyle uyanıyoruz. Aldığımız maaşlar ile de geçinemiyoruz. Hayat biz emekçiler için geçtiğimiz bir yılda 2 kat pahalılanmış durumda. AKP iktidarının istatistik memurlarına göre bile hayat geçtiğimiz bir yılda 2 kat pahalılanmış durumda. Biz emekçilerin, halkın daha fazla yoksullaşması pahasına sermayeye peşkeş çekilen paraları, vergilerimizden alınan paraları geri istiyoruz! Halkımız sefalet içinde, bu ağır tablo içinde yaşamaya zorlanırken yandaş şirketler ve patronlar 2021’i rekor kârlarla geçirdiler. Bankalar 2021 yılında 92 milyar 83 milyon TL ile tüm zamanların en yüksek kârına ulaştılar. Nasıl ulaşmasınlar? Yoksulluk karşısında biz emekçiler borçla hayatta kalmaya çalışırken birçok emekçi çareyi tefeci bankalara borçlanmakta buldu. 2021 Kasım ayı verileri ile Türkiye’de bireysel kredi ve kredi kartı borç tutarı rekor seviyeye yükselerek 1 trilyon 17 milyar TL’ye ulaştı. Biz de buradan sesleniyoruz! Bize reva görülen bu talan, bu yıkım ve sefalet düzenini kabul etmiyoruz! Bizler insanca yaşamak istiyoruz.

GEÇİNEMİYORUZ, YAŞAYAMIYORUZ!

Akaryakıta arka arkaya yapılan rekor zamlar, elektriğe, doğalgaza yapılan fahiş zamlar altında nasıl yaşanabilir ki? Domino etkisi gibi akaryakıtta yapılan her zam ulaşımdan gıda ürünlerine, meyve ve sebzeden temel tüketim maddelerine kadar her alana yansıyor. Bunun sonucunda da tek bir gerçek ortaya çıkıyor: Geçinemiyoruz! Halkımız gıda fiyatlarından ötürü sağlıklı beslenemediği gibi fahiş elektrik ve doğalgaz zamları sonucunda da yeterince ısınamamaktadır. Gelinen noktada halkımız bu soğuklarda ısınamazken bu hayat pahalılığı karşısında beslenmekle, ısınmak arasında tercih yapmaya zorlanıyor. İktidara yakın şirketler, sermaye bu kriz ortamında zenginleşirken, emekçiler olarak bizler Yoksullaşıyoruz! Ülkede yönetememe krizinden dolayı yoksulluk, kıtlık almış başına gidiyor. Sebebi kötü yönetilmek olan ekonomik kriz, ne bir savaşa bağlanabilir ne de küresel bir krize. Bu savaş ve ekonomik krizler öngörülmeden, sermaye ayakta dursun diye Cumhuriyet tarihinde ilk defa zor zamanlar için ayrılmış olan ihtiyat akçesini harcayan yine iktidarın kendisidir.

Geçmediğimiz köprülerin, yolların, tünellerin; gitmediğimiz hastanelerin, uçmadığımız hava limanlarının müteahhitlerine dolar üzerinden garanti para veren yine iktidarın kendisidir. Buna karşın tüm vergi yükü halkın omuzlarına yıkılıyor. Vergilerimizin bize yol, su, elektrik, nitelikli, ücretsiz kamu hizmeti olarak dönmesi gerekirken zulüm ile baş başa bırakılıyoruz. KDV kaldırılsın, diyoruz; “Bütçe kaldırmaz” diyorlar. Ülke kaynaklarının yatırıma dönüşmesi gerekirken bizden alınan vergiler teşvik, patrona vergi affı olarak sermayeye, patronlara harcanıyor. Özelleştirme adı altında Petkim’den, Seka’ya, Tekel’den Tüpraş’a, Tedaş’dan Sümerbank’a, Ziraat Bankasın! Varlık fonuna devretmekten tutun, yem fabrikalarından, limanlara, şeker fabrikalarına kadar halkın vergileriyle kurulan tüm kamu işletmelerini özelleştirme adı altında tek tek yabancı ve yerli sermayeye peşkeş çektiler. Bunun sonucunda buğday dahil tüm temel tüketim mallarında dışarıya bağımlı hale getirildik. 20 yıl önce devletin elektrik üretimindeki payı yüzde 100 iken özelleştirme sonucu şimdi sadece yüzde 20’lik bir paya düştü. Böyle olunca zam ve yüksek enflasyon kaçınılmaz hale gelmektedir. Kamunun 1 liraya ürettiği elektriği özel şirketlerden 7 liraya aldığımız bir soygun düzeni kaçınılmaz oluyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Ukrayna üzerinden devam eden savaş ve ortaya çıkan kriz fırsata çevrilerek iktidar hemen yanı başımızdaki savaş ortamını doğalgaz ve akaryakıt ürünler! Başta olmak üzere bir zam yağmurunu bize dayatıyor.

ARTIK YETER DİYORUZ, İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ!

Sermaye ve yandaşların kasaları daha fazla dolsun diye bizim yoksullaştırılmamızı, sefalete ve açlığa mahkum edilmemizi kabul etmiyoruz.

1.Temel Tüketim Maddelerine Yapılan

Zamlar Ger! Alınsın!

2.Mütahitlere ödenen garanti paralar ödenmesin.

3.Enerji Şirketleri Kamulaştırılsın!

  1. Elektrik ve Akaryakıttan, ÖTV ve KDV kaldırılsın” ifadelerini kullandı.

5.Temel Tüketim Maddelerindeki KDV

Tamamen Kaldırılsın!

reklam

Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası ekonomik krizin faturasını ağır ödeyen halkın yanındadır ve emekçilerin sesi olmaya devam edecektir. Hatay’da, ülkenin dört bir yanında, emeğiyle geçinen; yollarda motor üstünde evine ekmek götüren kuryelerin, şantiyelerde, fabrikalarda, bürolarda, okullarda gecesini gündüzüne katan emekçilerin sesine ses oluyoruz! Lokmalarımızı azaltmamızı isteyen, ısınamamamıza neden olan bu anlayışa karşı hep birlikte mücadele etmeye tüm halkımızı davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

reklam

reklam

EN ÇOK KAZANANLAR

EN ÇOK KAYBEDENLER

EN ÇOK İŞLEM GÖRENLER

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

DÖVİZ KURU

BIST100
DOLAR
EURO
BITCOIN
ÇEYREK ALTIN
GRAM ALTIN