Liseli serüvenciler’den eğitim sistemi eleştirisi
Kendilerine Liseli serüvenciler adını veren bir grup lise öğrencisi, basın açıklaması gerçekleştirerek eğitim sisteminin öğrencileri sermaye gözüyle görmesini eleştirdi.
reklam
Bakan Ziya Selçuk’a karşıyız diyen liseli serüvenciler, yaptıkları açıklamada, “Pandemi altında bir eğitim yılını geride bıraktık. Bu bir yıl içerisinde tıpkı diğer yıllarda da olduğu gibi AKP iktidarı ve onun Milli Eğitim Bakanlığı biz liseliler hariç her şeyi düşündü. Patronu düşündü, cemaati düşündü, turizmi düşündü, itibarını, karnını düşündü fakat bir tek biz liselileri düşünmedi. Pandeminin bütün yükünü omuzlarımıza bindirmek için elinden ne geliyorlarsa yaptılar. Yoksulluk içerisinde yaşayan, bilgisayara, internete ulaşımı olmayan binlerce sıra arkadaşımıza 1.5 senedir resmen “okuma” diyorlar. Sıra arkadaşlarımızın eğitime ulaşması için hiçbir girişim sağlanmadı. Uzaktan eğitime bir şekilde ulaşanlar ise sorunlu alt yapılar, verimsiz dersler ile karşılaştılar. Ekonomik dar boğaz her geçen gün artarken binlerce sıra arkadaşlarımız çalışma hayatına atılmak zorunda kaldı. Geçinebilmek için çalışan arkadaşlarımız belki bir daha oturdukları sıralara geri dönemeyecekler. Peki bu Ziya Selçuk’un umurunda mı? Tabi ki de hayır! O bütün bunlarla uğraşmak yerine turizme göre sınavları ayarlamakla, online yaptığı derslerin hiçbir mantıklı açıklaması olmadığı halde yüz yüze sınavını yapmakla meşguldü. Ve elbette Ziya Selçuk eğitime dair aldığı her kararda kendisi de bir özel okul sahibi olarak patronların ceplerini bizim geleceğimizden daha önemli görüyordu. Pandeminin ardından 1.5 seneyi aşkın bir süre geçti.
YASAKLARLA TOPLUM DİZAYN EDİLMEYE ÇALIŞILDI
Bu bir buçuk yıllık süreçte çeşitli aralıklarla uzun süreler bizler sokağa çıkma yasaklarına maruz bırakıldık. Ailelerimiz çalışmaya devam ederken, işçiler işe gitmeye devam ederken, iktidar partisi lebalep kongreler toplarken bizim sokağa çıkamamamız gayri bilimsel idi! Bizler hayattan koparıldık! Bu süreçte amacın bizlerin üzerindeki baskıyı arttırmak olduğunu biliyoruz. Bu zamana kadar sadece eğitim alanı değil toplumun her alanında pandemi ile mücadele halk sağlığı merkeze alınarak yapılmadı. İktidar ilk andan itibaren krizi fırsata çevirme çağrıları yapmaya başladı ve bütün pandemi boyunca emekçileri daha fazla çalıştırmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Bu dönemde pandemi ile alakası olmayan ve toplumu dizayn etmeyi amaçlayan yasaklar gördük. Hiçbir yardım almadan işyerlerini kapatanları gördük. Kapanmalarda bile önlemsiz çalışan emekçileri gördük. Ve sırf pandemiyi yönetebiliyoruz diye yüz yüzeye dönen liselerimizin nasıl 3. dalganın merkezi haline geldiğini gördük. Bütün bunlar bize gösteriyor ki bizi geleceksizliğe sürükleyenler bu ülkeyi yönetenlerdir. Yıllardır bizim üzerimizden hesap yapanlar, liselerimize cemaati ülkü ocaklarını sokanlardır.
SİZİN BİZE LAYIK GÖRDÜĞÜNÜZ KARNEYİ BİLİYORUZ: GELECEKSİZLİK
Geçtiğimiz bir yılda hiçbir başarı elde edemeyenler bize başarı hikayesi anlatıyorlar! Utanmadan bize karne vermeye çalışıyorlar. Sizin bize layık gördüğünüz karneyi biliyoruz: Geleceksizlik. Bizim ise size layık gördüğümüz hiçbir şey yok! Yüzbinlerce sıra arkadaşımız online eğitime erişemeyip eğitim hakkı engellenmişken, liselere geçiş sınavlarında ve üniversiteye geçiş sınavlarında oluşan rekabet ortamından kaynaklı onlarca arkadaşlarımız her sene intihara sürüklenirken bizlere karne veren bu düzene biz de karnesini veriyoruz! Onların karnesinde yolsuzluk, talan, sömürü, suç işleme pek iyi iken; salgın yönetimi, eğitim erişilebilirliği, sağlık erişilebilirliği sınıfta kaldı! Bizler size karşıyız! Bizler piyasacı eğitim sisteminize karşıyız! Bizler eğitime sermaye gözüyle bakan Ziya Selçuk’a karşıyız!” ifadelerini kullandılar.
reklam
