
İstanbul’da Görevli Polis Memuru İntihar Etti: Geride “Hakkımı Helal Etmiyorum” Notu Bıraktı
Atama Talebi Reddedilen Polis Hayatına Son Verdi
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru M.S., atanmak istemediği halde Diyarbakır’a tayin edilmesinin ardından intihar etti. M.S., geride bıraktığı mektubunda, yaşadığı psikolojik zorlukları ve yetkililerin dilekçesini dikkate almamasını gerekçe göstererek, “Beni bu hale getiren sadece Emniyet… Hakkımı helal etmiyorum” ifadelerini kullandı.

Mektubunda “Zorla Bu Duruma Getirildim” Dedi
Polis memuru M.S.’nin intihar etmeden önce yazdığı mektupta şu ifadeler yer aldı:
“Benim için çok zor bir karardı. Dün ilişiğimi kestiklerinizden şu zamana kadar düşünmekten başka çarem kalmamıştı. Ama tayin olayı beni bu duruma getirdi. Dilekçe verdim, mazeretimi bildirdim. Kimse dönüp bakmadı bile. Sadece mazeret atanma düğmesine dokunulacak diye geçiştirildiniz…
Zaten açılacak davada boşanma aşamasındaydım, psikolojik sıkıntılarım vardı. Lütfen küçümsemeyin. Hiçbir sorunum yoktu, şu andaki tek sorumlu emniyetin. Emniyette bulunan yetkililer ve beni buna zorlayan her kim varsa, hakkımı HELAL ETMİYORUM.
Hayatımı kurmuştum, devam ettiriyordum. Tek problem, yazdığım dilekçeyi umursamamanız oldu…”

CHP’li Tanal: Bu Bir İntihar Değil, Yaşam Hakkı İhlalidir
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, olayın bireysel bir tercih değil, açık bir “yaşam hakkı ihlali” olduğunu vurguladı. Tanal şu ifadeleri kullandı:
“Polis memuru M.S., 14 yıl görev yaptığı İstanbul’dan tayin edilmek istemedi. Psikolojik durumu ve ailesel gerekçeleri dilekçeyle bildirdi. Ancak dilekçesi dikkate alınmadı, ilişiği kesildi. Ardında ‘Beni bu hale getiren sadece Emniyet… Hakkımı helal etmiyorum’ diyerek hayatına son verdi.
Bu sadece bir intihar değil; idari baskı ve kurumsal ihmalin sonucu olan açık bir yaşam hakkı ihlalidir.
Anayasa md.17: Yaşam hakkı
AİHS md.2-3: Yaşama ve insanlık onuru
657 sayılı Kanun: Devletin memurunu koruma yükümlülüğü
Emniyet teşkilatındaki tüm personel için adalet, insanlık ve onur talep ediyoruz. Bu olayın takipçisiyiz.”
Emniyet Genel Müdürlüğü: 10 Defa Ertelendi, 11. Kez Reddedildi
Emniyet Genel Müdürlüğü ise konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaparak şu bilgileri paylaştı:
“Polis Memurumuz M.S.’nin intihar etmesi teşkilatımızı derinden üzmüştür.
M.S., İstanbul Emniyet Müdürlüğü emrinde görevliyken 2025 yılı genel atama döneminde Diyarbakır’a atanmıştır. 14 yıl 3 ay İstanbul’da görev yapan personelimiz, bugüne kadar 10 defa atamasının ertelenmesi talebinde bulunmuş ve bu talepleri kabul edilmiştir. Ancak 2025 yılı atamaları sonrası yapılan 11. erteleme talebi, sayı fazlalığı gerekçesiyle kabul edilmemiştir.

M.S.’nin 27 Haziran 2025’te İstanbul Emniyet Müdürlüğü’yle ilişiği kesilmiş, hâlihazırda mehil izninde olduğu anlaşılmıştır.
Yaşanan bu elim hadiseden ötürü en derin üzüntülerimizi ifade ediyor, personelimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Konuyla ilgili bir polis müfettişi görevlendirilmiştir.”
Toplumsal Yara: İdari Sorumluluk Tartışılıyor
M.S.’nin vefatı, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, emniyet teşkilatındaki idari baskılar ve ruh sağlığı desteği konuları da yeniden gündeme geldi. Özellikle uzun süre aynı ilde görev yapan personelin atama süreçlerinin daha insani koşullarda değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
