Haber: Levent Aşkar
KESK: “Toplu Sözleşme Değil, Satış Sözleşmesi!”
KESK Hatay Şubeler Platformu, 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) taleplerini 25 Temmuz Cuma günü saat 17.30’da Necmi Asfuroğlu Anadolu Lisesi önünde yaptığı basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu.
Basın açıklamasını KESK Genel Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Bahadır Bedircioğlu okudu.
“Gerçek Temsilci Biziz”
2026–2027 yıllarını kapsayacak olan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi sürecine günler kala KESK, Türkiye genelinde kamu emekçilerinin sesi olmaya devam ediyor. Sendika, yalnızca temsilcisi olduğu kamu emekçileri ve emeklileriyle değil, ekonomik krizden doğrudan etkilenen tüm kesimlerle birlikte mücadele zeminini genişletmeyi hedefliyor.
KESK, bugüne kadar binlerce katılımcıyla yapılan anketlerin sonuçlarını da yakında kamuoyuyla paylaşacak. Sendika, toplu sözleşme sürecini tabandan başlatan ve şeffaf karar mekanizmalarını esas alan yapısıyla dikkat çekiyor.
“Geçinemiyoruz!”
Basın açıklamasını okuyan Bahadır Bedircioğlu, şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
“Çalışanı ve emeklisi olmak üzere en az 25 milyonluk bir kitle olarak hiç olmadığı kadar zordayız ve geçinemiyoruz. Haziran 2025 verilerine göre açlık sınırı 35 bin TL, yoksulluk sınırı ise 85 bin TL’ye ulaşmış durumda. Kamu emekçileri yoksulluk sınırının yarısıyla geçinmeye çalışırken, emekli olduklarında açlık sınırının dahi altında maaşlara mahkûm ediliyorlar.”
Kriz Herkesi Vuruyor
Açıklamada, yalnızca kamu çalışanlarının değil; çiftçiden esnafa, emekliden işçiye kadar toplumun tüm kesimlerinin derinleşen ekonomik krizin mağduru olduğu vurgulandı. Tarlada çürüyen ürünler, el yakıcı gıda fiyatları, kiralardaki ve eğitim harcamalarındaki fahiş artışlar örnek gösterildi.
“Et, balık, peynir, zeytin, süt ve yumurta artık lüks tüketim haline gelmiş durumda. Kiralar ve eğitim masraflarında dünyada zirvedeyiz.”
“Toplu Sözleşme Sistemi İflas Etmiştir”
KESK, mevcut toplu sözleşme düzenini sert ifadelerle eleştirerek şu açıklamayı yaptı:
“Kamu emekçileri yıllardır aynı oyunla karşı karşıya. Grev hakkımız yok, hakem kurulu adil değil, maaş artışları TÜİK’in çarpıtılmış verilerine endeksli. Mevcut sistem sadece işverenin ve onun yandaş konfederasyonlarının çıkarına çalışıyor. Bu sistem iflas etmiştir.”
KESK’in 10 Maddelik Temel Talepleri
KESK’in kamuoyu ile paylaştığı 10 temel talep şu şekilde sıralandı:
1. Gerçek Toplu Sözleşme Mekanizması: Grev hakkıyla tamamlanan, iktidarın hakem değil taraf olduğu, kadın temsilinin sağlandığı bir masa kurulmalı.
2. Güvenceli İstihdam: Kamuda çalışan tüm sözleşmeli personel kadroya geçirilmeli.
3. İnsanca Yaşam Hakkı: Ek ödemeler temel maaşa dâhil edilmeli, emeklilikte sefalet son bulmalı.
4. Liyakat Esaslı Atama: Mülakat uygulaması kaldırılmalı, tüm atamalar eşit ve yazılı sınavla yapılmalı.
5. Adil Vergilendirme: Dolaylı vergiler azaltılmalı, gelir vergisi sistemi yeniden düzenlenmeli.
6. 3600 Ek Gösterge Hakkı: Tüm kamu çalışanlarına unvan ve kadro ayrımı gözetmeksizin verilmeli.
7. Yoksulluk Sınırı Üzeri Ücret: Tüm kamu emekçileri en az 85 bin TL maaş almalı.
8. İhraçlara Son: OHAL-KHK mağduru KESK üyeleri derhal görevlerine iade edilmeli.
9. Özelleştirmeye Son: Kamu yatırımları artırılmalı, kaynaklar sermayeye değil halka ayrılmalı.
10. Nitelikli ve Parasız Kamu Hizmeti: Hizmetler anadilinde, bilimsel ve ücretsiz sunulmalı.
“Yandaşların Masası Değil, Emeğin Alanı!”
KESK, 1 Ağustos 2025 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde alternatif TİS masasını kurarak kamuoyuna ve basına taleplerini bir kez daha açıklayacak. Bedircioğlu, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Bugün yandaş konfederasyonlar, kamu emekçilerinin yıllardır süren hak mücadelesiyle kurulan masada bir orta oyunu oynuyor. Bu düzene izin vermeyeceğiz. Toplu sözleşme masası, yandaşların değil, emeğin ve mücadelenin alanıdır.”
“Biz Kazanacağız!”
KESK Genel MYK Üyesi Bahadır Bedircioğlu basın açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Eşitlikçi, güvenceli ve insan onuruna yaraşır bir çalışma yaşamı için mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. Biz kazanacağız, emek mücadelesi kazanacak!”
