Samandağ’da Kürt İşçilere Yönelik Saldırılar Tartışma Yarattı

İHD “Irkçılığa Son” derken, TÖB-SEN’den “Samandağ halkı hedef gösteriliyor” tepkisi geldi

Hatay’ın Samandağ ilçesinde TOKİ inşaatında çalışan Kürt işçilere yönelik yaşanan gerginlik sonrası İnsan Hakları Derneği (İHD) Irkçılık ve Ayrımcılık Komisyonu ile TÖB-SEN Genel Başkanı Deniz Ezer’den peş peşe açıklamalar geldi. İHD, olayın ırkçı saldırı olduğunu savunurken, Ezer ise Samandağ halkının haksız yere hedef gösterildiğini söyledi.

İHD: “Kürtlere Karşı Irkçı Saldırılara Son”

İHD Irkçılık ve Ayrımcılık Komisyonu, 8 Ağustos 2025’te Samandağ’daki TOKİ inşaatında çalışan Kürt işçiler ile ilçe sakinleri arasında çıkan sözlü tartışmanın kısa sürede bıçaklı kavgaya dönüştüğünü, olayda 1 kişinin yaralandığını ve 4 kişinin gözaltına alındığını hatırlattı.

Açıklamada, olayın ardından Kürtlere karşı düşmanlığın tırmandığı, “Kürdistan sınırı Hatay’a dayandı” sloganları atıldığı, yüzlerce kişinin olay yerine toplanarak işçilere saldırdığı ifade edildi. Saldırıların ertesi gün de sürdüğü kaydedildi.

İHD, yaşananları “geçmişten günümüze süregelen ırkçı şiddet dalgasının yeni bir örneği” olarak niteleyerek, “Kürt işçiler şantiyelerde mahsur bırakıldı, baskı altında fiilen sokağa çıkma yasağına maruz kaldı. Bu durum temel hak ve özgürlüklerin ihlalidir” dedi.

Komisyon, saldırıların faillerinin etkin biçimde yargı önüne çıkarılmasını ve medyanın “Kürt karşıtı ırkçı söylemleri dolaşıma sokmaya son vermesini” talep etti.

TÖB-SEN: “Samandağ Halkı Kürt Düşmanı Değil”

TÖB-SEN Genel Başkanı Deniz Ezer ise İHD’nin açıklamasına tepki göstererek, derneğin tek taraflı davrandığını savundu. Ezer, “İnsan Hakları Derneği sanırım tek bir halkın insan haklarını savunuyor. Samandağ’da bir ay içinde yaşanan bir ölüm ve iki bıçaklama olayına tepki gösteren halk, hemen şoven ve ırkçı ilan ediliyor” dedi.

Samandağ halkının linç kültürünü benimsemeyeceğini vurgulayan Ezer, “İnancından dolayı Suriye’de emperyalistlerin maşası konumundaki örgütler tarafından katledilen Samandağ halkı, kimseye düşman değildir. Ne kuyrukçu sola boyun eğer ne de faşist partilerin provokasyonuna gelir” ifadelerini kullandı.

Ezer, “Madem tek taraflı bir insan hakları derneği var, biz de herkese hitap eden bir insan hakları derneğini kuralım” diyerek sözlerini tamamladı.

Olayın Geçmişi ve Benzer Saldırılar

İHD açıklamasında, Kürtlere yönelik ırkçı saldırıların Türkiye’nin birçok kentinde geçmişten beri yaşandığını hatırlattı. İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Ankara, Muğla, Antalya, Sakarya, Samsun, Trabzon, Balıkesir ve Mersin gibi yoğun Kürt göçü alan şehirlerde dayak, kundaklama ve bıçaklama gibi fiziksel şiddet vakalarının yaşandığı belirtildi.

Hatay’da ise 2010 yılında Dörtyol ilçesinde üç gün süren saldırılarda BDP binası yakılmış, Kürtlerin yoğun yaşadığı mahallelerde işyerleri taşlanmış, yağmalanmış ve ateşe verilmişti. İHD, polisin o dönem yetersiz müdahalesi ve faillerin kısa sürede serbest bırakılmasının “cezasızlık algısını” pekiştirdiğini vurguladı.

Olayın Ardından Gözler Samandağ’a Çevrildi

Yaşanan gerginlik, ilçede hem sosyal medyada hem de kamuoyunda tartışma konusu oldu. İHD, olayın ırkçı boyutuna dikkat çekerken, TÖB-SEN, Samandağ halkının hedef gösterildiğini ileri sürdü.

Soruşturma sürerken, tarafların farklı değerlendirmeleri, olayın sadece adli değil, toplumsal ve siyasi bir boyut kazandığını da gösteriyor.