Hatay’da Sağlık Çığlığı: Tabip Odası Ziyaretinde Tüm Gerçekler Ortaya Kondu
Saadet Partisi heyeti Hatay Tabip Odası’nı ziyaret etti. Görüşmede hem sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlar hem de depremin 32. ayında Hatay’ın kronikleşen sağlık krizi masaya yatırıldı. Ortaya çıkan tablo, Hatay’ın adeta “zorunlu hizmet bölgesine” dönüştüğünü gözler önüne seriyor.
(Haber: Levent AŞKAR)
Saadet Partisi’nden Anlamlı Ziyaret
Saadet Partisi Hatay İl Başkanı Fadıl Koçak ve yönetim kurulu üyeleri, Hatay Tabip Odası’nı ziyaret ederek sağlık alanındaki sorunları ve çözüm önerilerini görüştü. Ziyarette, Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Sevdar Yılmaz, yönetim kurulu üyeleri ve TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Ali Kanatlı da hazır bulundu.
Toplantıda sağlık çalışanlarının barınma ve ulaşım sorunlarından akademik kadro eksikliklerine, aile hekimliğindeki darboğazdan yoğun bakım krizine kadar tüm başlıklar masaya yatırıldı.
“Saadet Partisi Çözüm İçin Hazır”
Saadet Partisi İl Başkanı Fadıl Koçak, toplum sağlığını tehdit eden sorunların çözümü için gerekli tüm adımları atmaya hazır olduklarını belirterek:
“Toplum sağlığına katkı sunacak her girişimin yanında olacağız. Halkımızın sağlık hakkını savunmak için elimizi taşın altına koymaya hazırız” dedi.
Taş Ocakları ve Çevresel Tehlike
TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Ali Kanatlı, taş ocaklarının insan sağlığı üzerindeki etkilerini gündeme getirerek:
“Astım, nefes darlığı, kanser türleri ve erken ölümler gibi ciddi sağlık sorunlarının kaynağında taş ocaklarının çevresel etkileri bulunuyor” diye konuştu.
Kanatlı ayrıca, Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan’ın Filistin’e verdiği desteğin değerli olduğunu vurguladı.
Beyin Göçü Alarmı
Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Sevdar Yılmaz, son dönemde yaşanan beyin göçünün ülkenin geleceğini tehdit ettiğini ifade etti:
“Özellikle ASELSAN gibi kritik kurumlarda görev yapan bilim insanlarının yurtdışına göç etmesi, ülkemiz için telafisi zor kayıplar doğuruyor” dedi.
Deprem Sonrası Hatay: Zorunlu Hizmet Bölgesine Dönüş
6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden 32 ay geçmesine rağmen Hatay’daki sağlık sistemi ağır yaralı.
HEAH ve ilçe hastaneleri zorunlu hizmet bölgesine dönüştü.
Deprem sonrası 24 kez DHY kurası ile yüzlerce hekim atandı, ancak büyük çoğunluğu görev süresi biter bitmez tayin ya da istifa ile ayrıldı.
Son 6 ayda yapılan 3 DHY kurasında 80 uzman hekim atandı. Bir kısmı göreve hiç başlamadı ya da kısa süre içinde ayrıldı.
Acil Servislerde Tıkanıklık
Acil başvuruları depremden bu yana azalmadı.
Günlük 5-6 hasta, acil serviste 8 saatten uzun süre beklemek zorunda kalıyor.
Aylık ortalama 150-200 hasta acil serviste yatak bekliyor.
Yoğun bakım gerektiren hastalar bazen 72 saat acilde kalıyor.
Yenidoğan ve Kadın Doğum Krizi
Hatay’da üniversite hastanesinde yenidoğan yoğun bakım ünitesi yok. Bu nedenle riskli tüm doğumlar HEAH’a yönlendiriliyor. Kadın doğum ve yenidoğan servislerindeki aşırı yük, sağlık çalışanlarında tükenmişlik yaratıyor.
Aile Hekimliği Çıkmazı
Birinci basamak sağlık hizmetleri de çökme noktasında:
281 aile hekimi hâlâ konteynerlerde görev yapıyor.
Sağlık müdürlüğünün açtığı aile hekimliği kadrolarına hiç başvuru olmuyor.
Açılan birimlerin binası yok, hemşiresi yok.
Düşük ücretler ve teşviksizlik nedeniyle sistem işlevsiz hale geliyor.
Üniversite Hastanesinde Akademik Kadro Eksikliği
Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi kritik bir dönemeçte.
Genel cerrahi, KVC, KBB, Acil Tıp gibi birçok anabilim dalında sadece 1-2 öğretim üyesi görev yapıyor.
Çocuk ve yetişkin yan dalların birçoğunda hiç öğretim üyesi yok.
Bu durum hem temel tıp eğitimini hem de 3. basamak sağlık hizmetlerini felce uğratıyor.
Asistan eğitimi için gerekli seminer ve rotasyonlar kâğıt üzerinde kalıyor.
Yoğun bakım servisleri tadilat sonrası açılsa da, uzman eksikliği nedeniyle yenidoğan ve göğüs yoğun bakım servisleri işlevsiz durumda.
İlçelerde Doktor Krizi
Defne Devlet Hastanesi: Plastik ve çocuk cerrahisi uzmanı yok, KBB ve fizik tedavide tek hekim çalışıyor.
Samandağ: Kardiyoloji, nöroloji ve beyin cerrahisi uzmanları istifa etti; göğüs hastalıkları uzmanı tayinle ayrıldı.
Reyhanlı: Nöroloji, göğüs hastalıkları ve cildiye uzmanı bulunmuyor.
Kırıkhan: DHY ile gelenler başladı, ama kardiyoloji ve psikiyatri uzmanları ayrıldı. Pratisyen hekim eksikliği nedeniyle acil ve yoğun bakım nöbetleri aksıyor.
İskenderun: Üç binada hizmet veriliyor ancak iş yüküne oranla hekim yetersiz. DHY ile gelenler mecburi hizmet sonrası kalmıyor.
Dörtyol: Kapasite artırıldı fakat kalp damar cerrahisi, göğüs cerrahisi, plastik cerrahi ve çocuk cerrahisi kadroları boş.
Malzeme, İlaç ve Personel Eksikliği
Ameliyathane, yoğun bakım ve servislerde zaman zaman yaşanan personel yetersizliği, ilaç ve malzeme eksiklikleri nedeniyle sağlık hizmetlerinde ciddi aksamalar sürüyor.
Barınma ve Ulaşım Sorunları
Deprem sonrası Hatay’da kalan birçok hekim ve sağlık çalışanı, ailelerini komşu ilçeler veya illere taşımak zorunda kaldı. Günlük gidiş gelişler kaotik trafik ve ulaşım sorunları nedeniyle risk oluşturuyor.
Sağlıkta Şiddet Artıyor
Yoğun iş yükü, kötü çalışma koşulları ve yönetimsel destek eksikliği, Hatay’da sağlıkta şiddeti körüklüyor. Son saldırılar, çalışan güvenliği konusundaki yetersizlikleri bir kez daha gözler önüne serdi.
“Hatay Kaderine Terk Edildi”
Hatay Tabip Odası’nın açıklamasında şu çarpıcı ifadeler yer aldı:
“Deprem sonrası şehri terk etmeyen ve hizmete devam eden hekimler direniyor, ancak mecburi hizmetle gelen ve hiçbir şekilde desteklenmeyen hekimler şehri terk etmek zorunda kalıyor. Bu zorunlu terk ediş, sağlık hizmetlerinin periyodik olarak kesintiye uğramasına neden oluyor. Hatay, kaderine terk edilmiş bir mecburi hizmet bölgesine dönüşmüş durumda.”
Sonuç:
“Hatay’da Sağlık Sistemi Çöküşün Eşiğinde: Telafisi İmkânsız Sonuçlar Uyarısı”
Saadet Partisi’nin Tabip Odası ziyareti, Hatay’da sağlık alanında yaşanan derin krizi tüm boyutlarıyla gündeme taşıdı. Depremin 32. ayında Hatay’da sağlık sistemi ağır aksak işliyor. Tabip Odası, “kalıcı çözümler üretilmezse telafisi imkânsız sonuçlar doğacak” uyarısında bulundu.
