Mimarlar Odası’ndan Dünya Mimarlık Günü Mesajı: “Sağlıklı ve Güvenli Çevrede Dayanıklılık İçin Mimarlık”

TMMOB Mimarlar Odası Hatay Şubesi, Dünya Mimarlık Günü dolayısıyla yayımladığı basın bildirisinde, afetlere ve krizlere karşı dayanıklı kentlerin ancak bilimsel planlama ve katılımcı yaklaşımlarla inşa edilebileceğini vurguladı.

“Dayanıklılık İçin Tasarım” Temasıyla 6 Ekim’de Kutlanıyor

Kurucu üyesi oldukları Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) tarafından bu yıl “Dayanıklılık için Tasarım” temasıyla kutlanan Dünya Mimarlık Günü, 6 Ekim 2025’te 124 ülkede bir milyondan fazla mimarın katılımıyla gerçekleştirilecek.

Mimarlar Odası Hatay Şubesi, bu kapsamda Ekim ayı boyunca çeşitli etkinliklerin yer alacağı “Mimarlık Haftası” programını kamuoyuyla paylaştı.

“Mimarlık, Topluma Karşı Bir Sorumluluktur”

Açıklamada mimarlığın yalnızca bina tasarımı değil, sağlıklı ve nitelikli yaşam alanları oluşturma sorumluluğu olduğu vurgulandı.

“Her bireyin temel hakkı olan dayanıklı yaşam çevrelerinin oluşturulması, mimarın topluma karşı en temel sorumluluğudur.”

UIA’nın belirlediği tema çerçevesinde, kriz koşullarında eşitlik, güvenlik ve sürdürülebilir yapı üretimi ilkelerinin benimsenmesi gerektiği ifade edildi.

“Hatay, Bilimsel Planlama Olmadığı İçin Büyük Yıkım Yaşadı”

Mimarlar Odası Hatay Şubesi, 6 Şubat 2023 depremlerine değinerek, Hatay’ın afet öncesinde katılımcı ve bilimsel şehircilik ilkeleriyle hazırlanmamış olması nedeniyle büyük bir yıkım yaşadığını hatırlattı.

“Yaşadığımız afet sadece binaları değil, kentimizin belleğini, kültürel mirasını ve toplumsal dayanışma ağlarını da yok etti.”

Açıklamada, depremin ardından yapılan yeniden inşa sürecinin planlama olmaksızın hızlı konut üretimiyle sınırlandırıldığı, bunun da Hatay’ın kimliğini kaybetmesine yol açtığı belirtildi.

“TOKİ Bloklarıyla Kent Kimliğimiz Kimliksizleşti”

Oda yönetimi, kentin birkaç tip projeyle donatıldığını ve bunun mahalle kültürünü yok ettiğini belirtti:

“Kentimiz hızla ayağa kalktı ama bu kentin hâlâ bize ait olup olmadığı sorgulanmadı. TOKİ bloklarıyla Hatay kimliksizleşti.”

Depremden iki yılı aşkın süre geçmesine rağmen yapılan “imar” faaliyetlerinin, gerçek anlamda dirençli bir şehirleşme süreci oluşturmadığı vurgulandı.

“Tarihi Binalar Bahane Edilerek Yıkılıyor”

Mimarlar Odası, özellikle Antakya’nın tarihi dokusuna dikkat çekerek, ayakta kalabilmiş birçok binanın “tehlike arz ediyor” bahanesiyle yıkıldığını ifade etti.

 

> “Depremde hasar gören ancak ayakta kalan tescilli yapılar, restorasyon yerine rekonstrüksiyon bahanesiyle yok edilmektedir.”

 

 

 

Oda, devam eden yıkımların derhal durdurulmasını, genel bir değerlendirme ve yeni bir yol haritası oluşturulmasını talep etti.

“Yıkık görünüyor, temizlenmeli” anlayışının kentin hafızasını tamamen silme tehlikesi taşıdığına dikkat çekildi.

 

 

—

 

“Dayanıklı Gelecek İçin Mimarlık Şart”

 

Açıklamanın sonunda Mimarlar Odası Hatay Şubesi, dayanıklı ve güvenli kentlerin inşasında mimarların mesleki sorumluluğuna dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:

 

> “Sağlıklı ve güvenli bir çevrede afetlere ve krizlere karşı dayanıklılık için mimarlık, kamu yararının, nitelikli mesleki hizmetlerin ve sürdürülebilir bir geleceğin güvencesidir.”

 

 

 

 

—

 

“Hatay’ın Özgün Kimliğini Korumakta Kararlıyız”

 

Mimarlar Odası Hatay Şubesi, açıklamasını şu çağrıyla tamamladı:

 

> “Hatay’ın özgün kimliğini koruyan, güvenli ve yaşanabilir bir geleceği birlikte inşa etmek için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Tüm meslektaşlarımızın ve halkımızın Dünya Mimarlık Günü’nü kutluyoruz.”

 

 

 

 

—

 

📍 Haber: Levent AŞKAR

📰 Hatay Yeni Haber Gazetesi

 

 

—

 

İstersen bu haberin kısa versiyonunu (örneğin internet sitesine veya sosyal medya duyurusu için 2-3 paragraf) da hazırlayabilirim.

Hazırlayayım mı?