
1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ: BARIŞ, BİR GÜN DEĞİL HER GÜN HERKESİN HAKKIDIR
Hakan Erkan KARATAŞ yazdı…
1 Eylül Dünya Barış Günün’de Dünyanın dört bir yanında insanlar barış mesajları veriyor. Ama sorulması gereken asıl soru şu: Bu mesajlar ne kadar samimi? Çünkü iş, sözde değil, uygulamada belli olur; aynası iştir, kişinin lafa bakılmaz.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan herkes—dini, dili, ırkı ne olursa olsun—barış içinde yaşamalıdır. Barış, sadece dile getirilmesi gereken bir kavram değil, devletin ve yetkililerin güvence altına alması gereken bir hak olmalıdır. Çağdaş ve insani anlayışa sahip dünya ülkelerinde bu böyledir.
Ancak ülkemizde son zamanlarda yaşananlara bakıldığında, hukuk tartışılıyor, demokrasi tartışılıyor, kişi hak ve özgürlükleri tartışma konusu oluyor. Oysa o kadar zor değil; herkesin anayasal hakları tek tek yazılmış ve güvence altına alınmıştır. Evet, güçlendirilmesi gereken yönler olabilir, ama en temel hak olan barışı bile herkes kendi çıkarına göre yorumlarsa, samimiyeti sorgulamak kaçınılmaz olur.
Belirtmek isterim ki İnsanlık tarihinin en değerli buluşu icadı (DEVLETTİR)böylesi bir buluş insana ve barışa giden en doğru yöntem ve idaredir yeterki samimiyetle yönetilsin bununla beraber”
Barış süreci ve “terörsüz Türkiye” söylemleri çok kıymetlidir. Ancak vurgulamak gerekir ki, bu barışın kime ve neye göre sağlandığı önemlidir. Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Alevi, Sünni, Hristiyan, Musevi… Biz birbirimizin düşmanı değiliz. Barış, sadece devletin eşitlikçi, tarafsız ve adil politikalarıyla mümkün olabilir.
Devleti yönetenler kim olursa olsun, eşit şartlar sağlanmalı; kişisel ve toplumsal azınlık-çoğunluk farkı gözetmeksizin, anayasal haklar ve hukuk kuralları herkes için geçerli olmalıdır. Demokrasi, hukuk ve adalet böylece kendiliğinden işler hâle gelir. Yargılama, uzaklaştırma ya da eleştirme süreçleri bile eşit ve adil olmalıdır ki barış, bir söylemden ibaret kalmasın.
1 Eylül Dünya Barış Günü, bize hatırlatıyor ki barış sadece kelimelerde değil, eşitlik, adalet ve hakların tarafsızca uygulanmasında kendini gösterir. Barış, herkesin hakkıdır ve birlikte, samimi bir şekilde korunmalıdır.
