ÖZEL ANTAKYA AKADEMİ HASTANESİ DOĞUMSAL VAJEN YOKLUĞU VE KONJENİTAL PEDİATRİK HASTALIKLAR İLE İLGİLİ SUNUM GERÇEKLEŞTİRDİ
Özel Antakya Akademi Hastanesi’nden Doç Dr Ahmet Duymaz(Plastik Rekonstruktif ve Estetik Cerrahi)ve Op. Dr. Hakan Samsum (Pediatrik Cerrahi)Doğumsal Vajen Yoklukları ve Konjenital Pediatrik Hastalıklar hakkında Hatay Tabip Odası’nda Hatay’daki Kadın Doğum, Pediatrist ve Çocuk Cerrahlarının katıldığı bir oturum gerçekleştirdiler. Hastalığın tanı ve tedavisi hakkında detaylı paylaşımlarda bulunduktan sonra Doç.Dr.Ahmet Duymaz şunları söyledi: ‘’Hastalar açısından perine bölgesi duygusal ve psikolojik olarak oldukça önemlidir. Vücudun bu bölgesinin ( ürogenital sistem ) cerrahi onarımı ve rekonstrüksiyonu elimizden gelen en büyük cerrahi çabayı, duyarlılığı ve beceriyi hak etmektedir.
Konjenital anomaliler olarak adlandırdığımız doğuştan görülen birçok hastalıklar vardır. Bunlardan bazıları; sadece estetik kayıplara neden olurken, bazıları hem estetik hem fonksiyonel defektlere neden olmaktadır. Sosyokültürel nedenler, hastaların mevcut durumlarını geç fark etmeleri veya bu durumu kanıksamak zorunda olması gibi faktörlerinde katkılarıyla tanı ve tedavilerinde ihmaller olabilmektedir ki bu hastalık grubunun belki de en başında ‘’DOĞUMSAL VAJEN YOKLUĞLU’’ gelmektedir.
Konjenital vajinal agenezilerinde(doğumsal vajen yokluğu) hastalar genellikle adet olmama şikayeti ile doktora başvururlar. Sıklıkla uterus, tüp ve yumurtalıkların da etkilendiği bir sendrom ile birlikte (Mayer-Rokitansky-Kuster Sendromu)görülürler. Bu hastalar öncelikle detaylı bir muayene, birtakım özel tetkikler ve ileri görüntüleme yöntemleriyle araştırılmalıdırlar. Plastik cerrah, jinekolog, genetik uzmanları, gerektiği durumlarda ürolog ve genel cerrahlarında olduğu multidisipliner bir ekip ile birlikte tanı ve tedavilerinin planlanması gerekmektedir.
Günümüzde vajen onarımlarında birçok yöntemler kullanılmakta olup operasyon sonrası hasta memnuniyeti, gerek estetik açıdan gerekse sağlıklı bir cinsel yaşam açısından son derece yüksektir. Hastanın tedaviye uyum sağlaması açısından da tedavi öncesi tüm yöntemler hasta ve ailesi ile açıkça konuşulmalı ve ona uygun olan yönteme karar verilmelidir’’ şeklinde açıklamada bulundu. (Haber Merkezi)
